Publications récentes - IFEA Istanbul

Uses and re-uses of the antique collective graves of Hierapolis : 30/11/2011

« Anadolu Arkeolojileri » Semineri « Anadolu Nekropolleri » Serisi Caroline Laforest (Univ. Bordeaux 3) 30 Kasım Çarşamba 2011’de saat 18:00’da,IFEA’da« Uses and re-uses of the antique collective graves of Hierapolis (Phrygia) » Sunum dili İngilizce’dir. Abstract Situated near the current Denizli, the city of Hierapolis was established in the IIIrd century BC, then was particularly developed during Roman and Byzantine periods. Since the first campaign of excavation in 1957, the importance of the antique necropolis in the North of the city has been recognized, this has led to develop a certain number of studies relative to the architecture of graves and to the epigraphy. Nevertheless, few things are really known on the functioning of sepultures and several questions concerning the funeral gestures and practices remain unanswered: what

Carmen Gómez Martín – Görünmez göçler : İspanya’daki Kürtler: 01/06/2011

Konferans : Avrupa’a dolaşım ve göç 1 Haziran Çarşamba saat 18:00’da, IFEA’da,Carmen Gómez Martín (EHESS)« Görünmez göçler : İspanya’daki Kürtler »Sunum dili Fransızca’dır.

Tarihin ve Kültürlerin Beşiği Kapadokya

Düzenleyenler : Aude Aylin de Tapia, Anaïs Lamesa ve Lisa Deheurles-Montmayeur {div float:left}{module Sem_aylin}{/div} Kapadokya en çok büyülü manzarası ve de kaya oymacılığıyla şekillenmiş yapılarıyla tanılan bir bölgedir. X. de Planhol’un belirtiği gibi, Kapadokya « şaşırtıcı bir şekilde geçici ve değişken bir coğrafya kavramıdır[1] ». Bölgenin sınırları tarih boyunca çok sık değişecektir. Pers döneminden itibaren, Kapadokya kaynaklara geçmiştir. O dönemde, kuzeyde Karadeniz’den, güneyde Toros dağlarına kadar, batıda Tuz Gölü’nden, doğudaki Fırat nehrine kadar yayılır. Bölgenin sınırları tarih boyunca çok sık değişecektir. Pers döneminden itibaren, Kapadokya kaynaklara geçmiştir. O dönemde, kuzeyde Karadeniz’den, güneyde Toros dağlarına kadar, batıda Tuz Gölü’nden, doğudaki Fırat nehrine kadar yayılır. Strabon’un coğrafyasına göre, Kapadokya Toros dağları ve Pontos bölgelerini içerir ; fakat daha sonra, 10. yüzyıldan itibaren, Kapadokya kelimesi daha küçük – Toros dağları, Kızılırmak nehri,

Can Binan

1981 yılında İDMMA, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Can Binan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yaptığı « 13.Yüzyıl Anadolu Kervansarayları Koruma Ölçütleri Üzerine Bir Araştırma » adlı tez ile 1991 yılında Doktor, 2010 yılında Profesör olmuştur. Mimari koruma tarihi, Mimari Koruma ve Restorasyon teknolojisi, Koruma alanında uluslar arası metinler ve Ortaçağ Anadolu Mimarisi, Mimari Koruma ve restorasyon konularında çalışan ve bu alanda çeşitli makale ve yazıları yanında « Mimari Koruma Konusunda 1964’den Günümüze Düşünsel Gelişmenin Uluslararası Evrim Süreci Konusunda Bir Deneme » isimli kitabı bulunan Can Binan, ICOMOS –Türkiye milli komitesi yönetim kurulul üyesidir ve 2001-2009 yılları arasında İstanbul 3. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığı yapmıştır. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Başkanlığı’nı sürdürmekte olan Can Binan, Azapkapı Sokollu

Camondolar

Nora Şeni, Sophie Le Tarnec, Camondolar, Bir Hanedanım Çöküsü, IFEA/Kitapyayınevi, 2010 Anı ve Yaşam Dizisi, ISBN : 978-605-105-058-4 Actes Sud’de yayınlanan « Les Camondo ou l’éclipse d’une fortune » adlı kitabın çevirisi FRANSIZ ANADOLU ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜİLE KİTAP YAYINEVİ’NİN ORTAK YAYINIDIRCamondolar 19. yüzyıl boyunca finans, kültür ve sanat alanlarında birçok başarıya imza atmış bir aile. Yabancı finans kaynaklarıyla Osmanlı Sarayı arasında bir köprü oluşturan bu aile aynı zamanda Galata, Pera, Karaköy ve Tophane semtlerinin yeniden imarına öncülük etmiş ve şehrin bugünkü çehresine kavuşmasına da katkıda bulunmuştur. Yahudi cemaati için yaptıkları hayır işleriyle de adlarından söz ettiren Camondolar, bir dönem İstanbul’da zenginliğin ve modernliğin simgesi olmuşlardı. 1869’da Paris’e göç eden aile, kısa zamanda burada da itibar kazanmış ve özellikle sanat hamisi olarak ünlenmiştir. Paris’in en önemli

Makale Çağrısı: “Uluslararası Osmanlı İstanbulu‒I Sempozyumu”

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi, 29-31 Mayıs tarihleri arasında İstanbul şehrinin Osmanlı İmparatorluğu dönemi hakkında uluslarası bir sempozyum düzenleyecektir. Bu sempozyumun amacı Osmanlı İstanbulunun tarihî, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine ışık tutmak ve hangi şartlarda bir Osmanlı şehrine dönüştüğünü tespit etmektir. Bugün bir dünya metropolü hâline gelen İstanbul üzerine çalışan araştırmacıları bir araya getirip disiplinlerarası bir tartışma ve paylaşım zemini sunacağını düşündüğümüz “Uluslararası Osmanlı İstanbulu‒I Sempozyumu”na siz değerli meslektaşımızın da bir bildiriyle katılmasını ümit etmekteyiz. Sempozyuma bildiri ile katılacakların yol ve konaklama giderleri karşılanacaktır. Toplantıya katılım konusundaki kararınızı en geç 11 Şubat 2013 tarihine kadar bildirmeniz program organizasyonumuz açısından son derece önemlidir. 250 kelimelik bildiri özeti ise 1 Nisan 2013 tarihine kadar,istanbulsempozyum@29mayis.edu.tr adresine ulaştırılmalıdır. Bildiri özetlerinde, adınız ve bağlantılı olduğunuz kurumun adı yer almalı;