İstanbul 2010 projeleri ekseninde bir azınlık mimari mirasının gün yüzüne çıkarılması.
Istanbul’da inşa edilmiş yaklaşık elli Ermeni kilisiesinde günümüzde otuz tanesi halen kullanılır durumda. Marmara kıyılarındaki ilk yerleşimlerden sonra Beyoğlun’daki (Galata, Karaköy,Pera), Boğaz kıyılarındaki (Üsküdar, Kuzguncuk, Ortaköy, Rumelihisarı) ve Adalar’daki Ermeni nüfusu İstanbul’daki yarı azınlıkların yayılma çizgisini takip etmişlerdir.
Vortvots Vorodman şapelinin İstanbul 2010 tarafından yürütülen kentsel projeler kapsamına dahil edilmesi, mevcut Avrupa Kültür Başkenti’nin “çoğulcu kültür mirası”na değer kazandıracaktır (İstanbul 2010 kataloğu için bağlantı: http://www.en.istanbul2010.org/HABER/GP_632801) Eserin bir kültür merkezine dönüştürülmesini kapsayan porjenin ilk aşaması, mimarları (aralarında dini eserlerin rehabilitasyonu üzerine uzmanlaşmış Zakarya Mildanoğlu’nun da bulunduğu) ve İstanbul’un Avrupa programına dahil edilmesi konusunda rol alan bir grup aktörü bir arayan getiren bir çalıştayla başlatıldı. Şubat ayı başında toplanan bu çalıştay bundan böyle programı müzenin oluşturulması yönünde yönlendirecek. Biz de bu eserin Kumkapı dahilinde nasıl bir yer edineceğini ve hangi yöntemlerle çoğulcu kültür mirası fikrini ortaya koyacağını incelemek istedik.
Vortvots Vorodman 1928’de inşa edilmiş bir katedral ve Ermeni Patrikhanesi’nin karşısında bulunan ikinci bir şapelden oluşan bir yapı bütünün parçasını teşkil etmektedir. Rehabilite edilecek olan şapel diğer Rum ve Ermeni eserlerinin yanı sıra, turizme ayrılmış alanlar, bir call shop bölgesi ve kaçak göçmenlerin müşahadede tutulduğu bir merkezin olduğu kentsel bir sektörde bulunmaktadır.
Atıl durumdaki şapel gelecekteki akıbetini beklerken bir toptan satış yeri görevi görüyor.