1. Ayrı bir mekân olarak “kamusal alan”
Sanayi devrimi sonrası Avrupa kentlerindeki kamusal mekânlar, 1980li senelerden bu yana, hem sosyal bilimlerin çeşitli kollarından araştırmacılar için, başlı başına bir inceleme konusu; hem de siyasi yönelimler için, bir faaliyet alanı olmuştur (Fleury 2007). Coğrafyacı Antoine Fleury’ye göre, “kamusal alan” kavramının nasıl ortaya çıktığı kavramak için, 1970li yıllara uzanmak gerekir. Bu dönemde, Avrupa şehirlerinde sokaklar, şehir merkezindeki meydanlar gibi geleneksel olarak umuma açık mekânların kullanımı düşüş gösterir. İlginç bir biçimde, bu düşüş, “kamusal alanın” (yeniden) icadını beraberinde getirir. Bu düşüşe Avrupa’da kenti yeniden ele alma biçimleri eklenir. Kentlilik kavramını, umumun kullandığı mekânlardan… https://dipnot.hypotheses.org/2028