Claire Visier – Kitap tanıtımı – 05.09.2018

Kitap sunumu
9 Mayıs 2018 Çarşamba saat 18.00’de.
Claire Visier
(Rennes II Üniversitesi) 

8 Mayıs öğleden önce kayıt : https://www.inscription-facile.com/form/r7wnsGinS1PhQqBnhNHo 

Erdoğan Türkiye’si Avrupa ile mı, Avrupasız mı?

15 Temmuz 2016’daki askeri darbe girişimi ve ardından herhangi bir potansiyel muhalefeti dışlamak için hükümet tarafından düzenlenen bir « sivil darbe », Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (en azından orta vadede) üyelik ihtimalini büyük ölçüde sona erdirdi. Aralık 2015’te AB ile Türkiye arasında Suriyeli mülteciler ve göç krizi konusunda imzalanan anlaşma, 35 müzakere faslından 15’inin açılmasına yol açtı. Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın otoriterliğinin her geçen gün biraz daha önemli hale geldiği bir dönemde üyelik sürecinin yeniden başlaması bazılarını duygulandırdı. Ancak bu yeni müzakere faslının açılması hiçbir şekilde Türkiye’nin Avrupa entegrasyon sürecinde ilerlemesi anlamına gelmiyordu. Kolektif bir araştırmanın sonucu olan bu kitabın amacı, AB’nin Türkiye’ye yönelik başlattığı genişleme sürecinin üyelik sorununun ve hatta bunun gerektirdiği normatif uyumun ötesindeki etkilerini yansıtmaktır. Katılım sürecini, ulaşılacak bir hedeften çok, Türkiye ile AB arasındaki etkileşim için bir çerçeve olarak göreceğiz. AB’nin gerekliliklerinin ötesinde, Türkiye’nin kamusal eyleminde teşvik etmeye yardımcı olduğu değişiklikleri analiz etmek istedik. Sürecin varsayılan nihailiğinden kendimizi kopararak, Türkiye’ye özgü bir tarihselliğe yol açtığı konuları yeniden dile getirmeye çalıştık. Göç, toprak politikaları, özelleştirmeler ve sendikal haklar konusunda dört vaka çalışması yapılmıştır.

AB’nin Türkiye’yi de içine alacak şekilde genişlemesiyle başlayan süreç, beklenen demokratikleşmeyi sağlamasa da etkisiz kalmamıştır. Bir yandan Türkiye’nin dünya ekonomisine entegrasyonunun derinleştirilmesinde ve Türkiye’nin AB ile karşılıklı bağımlılığının geliştirilmesinde rol oynadı. Öte yandan, hükümet yöntemlerinde derinlemesine bir dönüşüme eşlik etmeden Türk devletinin faaliyet alanının ve gücünün genişletilmesinden yanaydı. Bu etkiler, Türkiye’nin ikircikliliğine olduğu kadar Avrupa’daki ikircikliliğe de ışık tutuyor.