2004’te Metis Yayınları’ndan çıkan ve şu ana dek 11. baskısını yapan Fethiye Çetin’in Anneannem adlı eseri Fransa’da tanınsa da yine Metis Yayınları’ndan 2005’te çıkan Baskın Oran’ın derlediği, bir soykırım madurunun sarsıcı hikayesi o denli bilinmez. Keza Türkiye’de Fransızca aslından çevirisi 2015’te Aras Yayınları’ndan çıkan ve Vahram Altounian’ın tehcir güncesinin kızının yorumuyla sunan Geri Dönüşü Yok da fazlaca bilinmez.
Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün Türk katılımcılarla birlikte hazırladığı bu çalıştay, 2005 yılında düzenlenen İmparatorluğun çöküş döneminde Osmanlı Ermenileri: bilimsel sorumluluk ve demokrasi isimli meşhur konferansın ardından, Türk kamuoyunda Ermeni soykırımı ile ilgili tartışmaların seyrine odaklanıyor. Özellikle akademi dünyasında bir ilk niteliği taşıyan bu konferans bizim araştırmalarımız için de bir başlangıç noktası teşkil etmektedir. Niyetimiz, Ermeni soykırımı üzerine son on yılda yapılan değerlendirmelerin ve tartışmaların nerede, nasıl, kimlerce, ne zaman ele alındığının ve bu ele alış biçimlerinin bir bilançosunu çıkararak Türkiye dışında yeterince bilinmeyen dinamikleri bir yayın çerçevesinde tanıtmaktır. Zira konu hakkındaki tartışmaların içeriğinin yalnızca Türk resmi makamlarının beyanlarıyla sınırlandırılmasının -ki bunların duruşu da bakanlıklara ve bağlama göre farklılık göstermektedir-, bir çözüm yolu arayışına gölge düşürmesi muhtemeldir. Bu yüzden bu konunun yerel ölçekte nasıl ele alındığına yoğunlaşmak, anlaşmazlıkların ve sorunların üstesinden gelinmesinde fayda sağlayacaktır.
1915 felaketinin nitelendirilmesine ve yorumlanmasına odaklanmaktan daha çok, tartışmalarda ve değerlendirmelerde olduğu kadar engellemelerle, kilitlenmeler konusundaki son dönem gelişmelerini vurgulayarak, bunları kendi bağlamları içinde değerlendirmeye çalışacağız. Zira Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü için elzem olan meselenin özgürce araştırılmasının ve tartışılmasının önünü tıkayan önyargı ve basmakalıp yakıştırmaları aşarak Türkiye’deki tartışmaların doğasını ve taraflarını tanıtmaktır. Böylelikle 2005’ten beri katedilen yolu, farklı tutumları, fikir dünyasındaki değişiklikleri değerlendirerek bu sürecin gidişatını tartışmaya açacağız.
Son on yılın bilançosunu çıkarırken, yayıncılık, basın, yüksek öğrenim kurumları, dernekler ve vakıflar, edebiyat, sahne sanatları ve görsel sanatlar olmak üzere yedi alanı dikkate alacağız.