Publications récentes

Fatma Ben Slimane – Tunus’ta reformlarla ilgili tartışmalarda siyaset ve din (1830-1860) – 2/5/2018

2 Mayıs 2018 Çarşamba saat 18:00’de IFEA’daFatma Ben Slimane (Tunus Üniversitesi) 2 Mayıs öğleden önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/FJ8ueks3UN5rQCB4ZZfJ Tunus’ta reformlar etrafındaki tartışmalarda siyaset ve din (1830-1860) On dokuzuncu yüzyılın 1930’larından itibaren, Osmanlı eyaleti Tunus, 1881’de Fransız himayesinin kurulmasına kadar devam edecek bir reform hareketi yaşadı. İlk aşamada, bu reformlar, imparatorluğun merkezi tarafından deneyimlenenlerden ilham aldı. Mısırlı Mehmet Ali askeri alana odaklanacak: Bir « Nizami » ordusunun oluşturulması, ardından 1840 yılında modern eğitimini veren bir askeri okul (Avrupalı ​​eğitmenler, yeni disiplinler (matematik, coğrafya, yabancı diller gibi) vb.). İkinci adımda, beyler hükümeti 1857’de Ahd al-Amâne (güvenlik paktı) adı altında bilinen ve buna dayanarak ilk Tunus anayasasının hazırlanacağı (1861’de yürürlüğe giren) bir haklar bildirgesini kabul etti. Ancak devleti konsolide etmek amacıyla iktidar seçkinleri tarafından yönlendirilen bu modernleşme

Lire la suite »

Said Chaaya – Osmanlı İmparatorluğu’nda Arap kimliğinin ortaya çıkışı, Lübnan Dağı örneği – 14.05.2018

14 Mayıs 2018 Pazartesi saat 18:00’de IFEA’daSaid Chaaya (CNRS) 14 Mayıs öğleden önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/mNQALnfdSSb2zkTupqZJ Arap kimliğinin Osmanlı İmparatorluğu içinde ortaya çıkışı, Lübnan Dağı örneği 1845’te Lübnan Dağı’nda yeni bir yönetim sistemi kuruldu. İki Caimacamat olarak bilinen bu bölge, biri Dürzi ve diğeri Hristiyan olan iki Lübnanlı emir tarafından bölgenin doğrudan yönetimine izin veriyor. Özerkliği, ekonomi ve vergilendirme, adalet ve güvenlik konularında hareket etmesine izin verir. Böylece, 19. yüzyılın ortalarında, Osmanlı İmparatorluğu’nu yöneten temel ilkelere bağlılığı dışlamayan bir Arap kimliğinin ortaya çıkmasına katkıda bulunan kurucu unsurlar vurgulandı. Siyasi özgürleşmeye ek olarak, Arap dilini bir düşünce aracı olarak toplumdaki hak ettiği yere geri getiren Nahda adlı bir kültürel rönesans var. O zamanlar Beyrut’ta yayınlanan birçok eser ve basın yoluyla bir ifade

Lire la suite »