Publications récentes

Philippe Bourmaud – İmparatorluğun parçalanması, bilgi ağlarının patlaması? 1918 sonbaharında Osmanlı İmparatorluğu’nda görülen İspanyol gribi salgını hakkında bildiklerimiz – 10/20/2016

20 Ekim 2016 Perşembe, 18:30, IFEA’daPhilippe Bourmaud (IFEA / Lyon III Üniversitesi)« Osmanlı İmparatorluğu’nda Bilim ve Bilgi » semineri kapsamında 19 Ekim’den önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/60r10ILWJLQ5YH7zbYdP « İmparatorluğun parçalanması, bilgi ağlarının patlaması? 1918 sonbaharında Osmanlı İmparatorluğu’ndaki İspanyol gribi salgını hakkındaki bildiklerimiz » Birinci Dünya Savaşı ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu içinde, özellikle yaşam koşullarının bozulmasına bağlı sağlık krizleri karşısında, epidemiyolojik iletişim ağı sistemli hale geldi: tifüs ve kolera sivil nüfus arasında ve orduda yaygın. Tarihyazımı, askeri operasyonların yürütülmesinde bu salgınların rolünü vurgulamıştır. Ancak, 1918 Eylül-Ekim’de Osmanlı ordusunun çöküşü sırasında ortaya çıkan salgını geride bıraktı: pandemisi tüm savaşanları etkileyen sözde “İspanyol” gribi. Salgın, kapsamı ve bulaşma yöntemleri hakkında ne biliyoruz? Osmanlı topraklarında savaşan çeşitli savaşçıların salgın karşıtı örgütlenmesi hakkında bize ne öğretiyor? Epidemiyolojik bilgiler sınırlı ve parçalı

Lire la suite »

Etienne Charrière – Metadan Teknolojiye Roman: Geç Osmanlı İmparatorluğu’nda Düzyazı Üretmek ve Tüketmek – 11/10/2016

10 Kasım 2016 Perşembe, 18:30, IFEA’daEtienne Charriere (ANAMED)« Osmanlı İmparatorluğu’nda Bilim ve Bilgi » Semineri kapsamında 9 Kasım’dan önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/fidZk8hOVkkEdDMX9o6Z « The Novel from Commodity to Technology:Producing and Consuming Prose Fiction in the Late Ottoman Empire » When we discuss the development of a culture of the novel in the late Ottoman Empire, it appears crucial to emphasize that the emergence of this particular genre in the largest urban centers of the Empire in the second half of the nineteenth century was determined by two crucial parameters. First, the development of the Ottoman novel constituted a truly trans-communal phenomenon and was the product of a space marked by an uncommonly dense traffic in languages and scripts, where literature was written, published, consumed, performed,

Lire la suite »

Gülhan Balsoy Erkaya – Ondokuzuncu Yüzyıl İstanbul’unda Göçmen / Mülteci Kadınların Sağlığı ve Bedeni – 19/12/2016

19 Aralık 2016 Pazartesi 18:30’da IFEA’daGülhan Balsoy Erkaya (Bilgi Üniversitesi)« Osmanlı İmparatorluğu’nda Bilim ve Bilgi » semineri kapsamındaSunum Türkçedir 19 Aralık’tan önce (10:00): https://www.inscription-facile.com/form/vqh0xYeePraB2B7wsWqt The Health and Body of the Migrant/Refugee Women in late nineteenth Century Istanbul This research discusses an almost unknown topic for women’s history, the case of Kırmızı Kışla (The Red Barracks). Kırmızı Kışla was a shelter for migrant/refugee women and their children who fled to Ottoman Istanbul in early 1890s from wars and other social turmoil. Kırmızı Kışla targeted mainly the relief of emigrant widows and orphans. Medical issues occupied an important place in the daily workings of this shelter as contagious diseases, unhealthy sanitary conditions, malnutrition and, death of small children and the elderly were important elements of the everyday life at the

Lire la suite »

Zeynep Gürsel İstanbul’da Bikes ve Bimesken Kadınlar için bir Hastane: Haseki Nisa Hastanesi – 19/12/2016

19 Aralık 2016 Pazartesi 18:30’da IFEA’daZeynep Gürsel (Macalester Koleji)« Osmanlı İmparatorluğu’nda Bilim ve Bilgi » semineri kapsamındaSunum Türkçedir  19 Aralık’tan önce (10:00): https://www.inscription-facile.com/form/vqh0xYeePraB2B7wsWqt İstanbul’da Bikes ve Bimesken Kadınlar için bir Hastane: Haseki Nisa Hastanesi Haseki Hastanesi, 450 yılı aşkın geçmişiyle Osmanlı sağlık kurumlarının en köklülerinden birisidir. Hastane, erken dönemlerinde de bu sunumda ele alınacak on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında da darüşşifa, kadın darüşşifası, nisa hastanesi, acezehane, bimarhane, zindan, tevkifhane gibi değişik isimlerle anılmıştır. Bu isimlerle paralel olarak da darüşşifa, hastane, bimarhane, dulhane, yetimhane, tevkifhane gibi birçok işlevi çoğu zaman aynı anda üstlenmiştir. Tıbbi teşhis ve tedavinin yanı sıra kuruluşundan itibaren kimsesiz, yoksul, evsiz ve acezelere bakım ve barınma hizmeti vermiştir. 1840’lar sonrasında ise sağlık ve bakım hizmetleri özellikle hasta ve aceze kadınlara yönelmiştir.

Lire la suite »

Özgül Özdemir Geç Osmanlı Toplumunda Siyah Köle Olmak – 19/1/2017

« Osmanlı İmparatorluğu’nda Bilim ve Bilgi » Semineri19 Ocak 2016 Perşembe, 18:30, IFEA’daÖzgül Özdemir (Boğaziçi Üniversitesi)Sunum Türkçedir 18 Ocak’tan önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/TRziV5pXln5SBdDkgEzT Geç Osmanlı Toplumunda Siyah Köle Olmak Köleliği meşrulaştıran ve düzenleyen üç semavi din ve birçok inanç sisteminden farklı olmayarak Osmanlı Devleti de köleliği uygulamış ve köleleştirilmiş insanların nasıl muamele göreceğinde Şeriat, kanun ve örfi gelenekler gibi araçları belirleyici olmuştur. 19. yüzyıl bir yandan Atlantik köle ticaretinin yavaş yavaş son bulmasına, Avrupa ve Amerika’daki kölelik sistemlerinin yasaklanmasına şahitlik ederken, Osmanlı İmparatorluğu yüzyılın ortalarında çeşitli antlaşmalarla köleleştirilmiş Afrikalıların ticaretini yasaklamış ancak hiçbir zaman köleliğin kendisini yasaklamamıştı. Bu konuşmada, geç Osmanlı toplumunda, merceği bir grup seçilmiş kölelerin yaşam hikayelerine ve temsillerine tutarak siyah köle olmanın ne demek olduğu ve siyahlığın temsili tartışmaya açılacak.

Lire la suite »

Osmanlı ve Osmanlı sonrası dünyada hareket halinde bilim ve bilgi

Proje koordinatörleri: Philippe BOURMAUD (IFEA / Université Lyon 3 / IFPO), Aylin de Tapia (EHESS / Université du Bosphore / IFEA / Université Koç)Sıklık: 1 ila 2 oturum / ay Bir Osmanlı bilgi şecere arayışı içinde Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar Osmanlı İmparatorluğu bilgi düzeninde nasıl bir iz bırakmıştır? Soruyu sormak, Osmanlı mekanlarının coğrafi çeşitliliğinin hemen altını çizmek ve İmparatorluğun parçalanmasından sonra devletin bölünmesinin ağırlığını ima etmektir. Aynı zamanda Osmanlı topraklarını alımlama ve özellikle bilgi üretim mekânları olarak ortaya koymaktır. Üretilen, yeniden sahiplenilen ve aktarılan her türlü bilgi, paylaşılmak ve bilgi etrafında topluluklar oluşturmak için dolaşır. Osmanlı bilimi iki ana tuzaktan kaçınacak şekilde ele alıyoruz. Birincisi, yalnızca bilgili bir seçkinler tarafından tanınan bilgiyle uğraşmaktır. Böyle bir yaklaşım, başta başkentler olmak üzere

Lire la suite »