Türkiye’de antropoloji 1. Köklerin peşinde (1885-1940)
Bu vitrin metninde Türk antrolopoloji tarihini, söz konusu bilim dalının sınırları ve kapsamı konusuna girmeden ele alacağız. IFEA kitaplığında antropolojinin Türkiye’de bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı ile ilgili bilgilendirici birçok kaynak ve inceleme mevcuttur. Bunlar arasında, antropolojinin Osmanlı döneminde atılan tohumlarından, Andreas David Mordtmann’ın 1850-1859 yılları, Osman Bey’in (Eldem) ise 1869-1885 seneleri arasında çıktıkları gezileri kaleme aldıkları seyahat notları bulunur. Osmanlıca’ya antropolociya veya ilm-i beşerterimi, insan beyni numunelerini tartmaya hevesli, hekim Abdullah Cevdet ile 1890 senesinde girmiştir (Hanioğlu 1981). Şemseddin Sami (1850-1904), Ahmed Hilmi (1865-1914) ve Satı Bey’in (1880-1969) insanlık hakkında kaleme aldığı malumat Yeliz Okay tarafından incelenmiştir (2012). Satı Bey’in Etnografya isimli eserini yayımlası ile terim ilk kez 1911 yılında kullanılmıştır. Osman Hamdi Bey’in 1885 yılında derlediği İlm-i Ahval-i Akvam yine Y.Okay’ın çalışması içinde kısmen