Mezopotamya’daki Amida
Roma sonra da Bizans İmparatorluğu kenti olan Amida’nın yani günümüz Diyarbakırının tarihinden iki büyük eser söz eder. Bunlardan ilki, Ammianus Marcellinus’un ünlü eseri Roma Tarihi’nde (Res Gestae), hükümdar Büyük Şapur’un Amida şehrini 359’daki kuşatmasını anlattığı kısımdır. İkincisi de Dicle üzerinde ulaşıma elverişli son kıyılar ile Toros kapılarını korumak üzere, Roma topraklarının bitiminde Persler’e karşı dikilmiş son kale olan, beş kilometre uzunluğundaki siyah bazalttan inşaa edilmiş bu muhteşem yapının ilk defa bilimsel olarak tarif edildiği Albert Gabriel çalışmalarıdır. Bu iki metin, bizi Amida’nın hem stratejik hem de siyasi öneminin, birden göz önüne çıktığı IV. yüzyıla götürür: 336’dan itibaren babası tarafından doğuya gönderilen II.Konstantius’a Pers savaşlarıyla uğraşmak zorundadır. Münzevi Jacques’ın Hayatı‘nda (La vie de Jacques le Reclus) da anlatıldığı gibi II.Konstantius’un Amida’ya verdiği
