Yasmine Bouagga – Fransa’da Avrupa sığınma politikalarının çelişkilerini gözler önüne seren « mülteci krizi » – 17.05.2018

17 Mayıs 2018 Perşembe, 18:00’de IFEA’da
Yasmine Bouagga (CNRS)
“Yeni yönetimselliklerden bahsedilebilir mi?  » semineri çerçevesinde
IFEA ve GSÜ arasında işbirliği

16 Mayıs öğleden önce kayıt: https://www.inscription-facile.com/form/HYnKsVHCcxKefyCR270b 

Avrupa sığınma politikalarının çelişkilerini gözler önüne seren Fransa’daki « mülteci krizi »

Fransa, 2015-2016 yılları arasında Avrupa’daki “mülteci krizinin” sıcak noktalarından biriydi ve bu, sığınma talebinde bulunan normalden daha fazla sayıda göçmenin gelişiyle belirlendi. Ancak, bu göçmenlerin gelişinin bir « kriz » yaratmasının tek nedeni sayıları değildir: Türkiye gibi çatışma bölgelerine komşu ülkelerdeki durumla karşılaştırılabilecek hiçbir şey yoktur. Kritik boyut, göçmenlerin bu gelişlerinin Avrupa’daki güçlü kimlikler bağlamında gerçekleşmesi ve göçü çeşitli Avrupa ülkelerinin kültürel bütünlüğü ve sosyal koruma sistemlerinin istikrarı üzerinde bir risk ile ilişkilendirmesi gerçeğinden kaynaklanmaktadır. . Buna ek olarak, göç kontrolü, devlet egemenliğinin en çok öne sürüldüğü kamusal eylem alanlarından biri haline geldi: ekonomik alandan daha fazla ve “nüfus politikalarının” diğer tarzlarından daha fazla (örneğin, Foucault tarafından Sécurité, Territoire, Population adlı eserinde analiz edilmiştir). Aynı zamanda, Avrupa’nın kendine özgü kimliği, iç düzeyde temel insan haklarına atıfta bulunulması ve bu değerlerin dış düzeyde desteklenmesi etrafında inşa edilmiştir: Avrupa ülkeleri aslında çelişkilerle güçlü bir şekilde karşı karşıyadır. koruyucu yasal taahhütler ile baskıcı göç politikaları arasında Bu çelişkiler, “mülteci krizi” olarak adlandırılan şeyi nasıl üretti? Göç yollarını kesintiye uğratan sınır ablukalarının ardından oluşan enformel kamplar, hem olağan göç yönetim sistemlerinin taşmasını hem de bir caydırıcılık biçimi olarak örgütlenen devlet başarısızlıklarını somutlaştıran krizin bir tahayyülünü nasıl oluşturdu? Bu kamplar, mültecilerin kabul edilmesinde devlet, belediye, dernek ve vatandaş rolleri arasında yeniden yapılandırmalara yol açarak dayanışmaları nasıl kristalize etti? Bu sunum, biri 2016’da Calais’te, diğeri 2017-2018’de Paris’te gerçekleştirilen iki saha araştırmasına dayanacaktır. Fransa örneği, ortak bir yasal çerçevenin oluşturulmasından Mart 2016 tarihli AB-Türkiye anlaşması gibi dış kaynak kullanımına kadar Avrupa sığınma politikalarında işleyen mantıklara ışık tutuyor.