Jean-François Pérouse Megapolde İnadına Yürümek ya da Yeri Tekrar Oluşturmaya Çalışmak 06/12/13

Jean-François Pérouse’un anlatımı
« Megapolde İnadına Yürümek ya da Yeri Tekrarmaya Çalışmak »
6 Aralık 2013 Cuma saat 15:30’da Mimar Sinan Üniversitesi’nde
Sunum Türkçedir

BASIN BÜLTENİ

Jean-François Pérouse’dan bir konferans: “Megapolde İnadına Yürümek Ya da  Yer Tekrar  Oluşturmaya Çalışmak”

Düzenleyen kurum:         MSGSÜ Anadolu Kültürü ve Sanatı Araştırma ve                                         Uygulama Merkezi (AKSAM)

____________________________________________________________

Tarih:                               6 Aralık 2013

____________________________________________________________

Saat:                                15:30

____________________________________________________________

Yer:                                 MSGSÜ MF Video Konferans Salonu

_______________________________________________________

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdürmekte olan Anadolu Kültürü ve Sanatı Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKSAM), 2012 yılında başlattığı ‘mekân ve yer’ temalı konferans dizisini sürdürmeye devam ediyor. Dizinin ilk konuşmacısı Aykut Köksal’ın ardından,  Emre Zeytinoğlu, Önay Sözer ve Atilla Yücel’in verdiği konferanslar ile ‘mekân ve yer’ teması çok çeşitli boyutları ile ele alınmıştı.  2013-2014 Öğretim yılında da devam eden konferans dizisinin ilk konuşmacısı Murat Güvenç’in ardından ikinci  konuğu olan Jean-François Pérouse’un 6 Aralık’ta gerçekleşecek konuşması  “Megapolde İnadına Yürümek Ya da Yer Tekrar Oluşturmaya Çalışmak” başlığını taşıyor. Pérouse konuşmasına ilişkin şu bilgileri veriyor:

“Satılmış, kiralanmış, parçalanabilecek, ikame edilebilecek, belleksiz, tecrit/sterilize edilmiş kent mekânlarından bıktık. Bu kentin metalaşma/bölüştürme sürecini sorgulamak amacıyla inadına yürümek belki en basit ve en özgürleştirici yöntemdir. Hem de şehri ağır ağır şekillendiren ayrıcalık ve tüketim zorunluluğuna karşı, bedava, herkese açık ve – egemen kıstaslara göre – yavaş olarak nitelendirilen bir pratik olan yürüyüş, unutulmuş, saklanmış ya da istenmeyen bağlar ve yakınlıkları gözümüzün önüne çıkarıyor. Seçkin karelerin dışında bırakılmış olan unsurlarla buluşmak için, tek çözüm yürümektir. Aynı zamanda, resmi ve egemen tarihî anlatımların dikkate almadıklarını görmek içindir de. Üstelik değersiz/ilgisiz olarak yaftalanmış olan periferilerde yürümek, dışlayıcı ve kısıtlayıcı bakışlara karşı bambaşka anlamlandırma olanaklarına yol açıyor. Dolayısıyla, metropole hâkim acımasız motorlu araçlara rağmen, caydırıcı önlemlere rağmen yürümek hem zihinsel hem bedensel bir direniş biçimidir. Felsefeci Frédéric Gros (2009’da yayınlanmış olan Yürümek, bir felsefe isimli kitabının yazarı) ve fotoğrafçı Serkan Taycan’ın (İki deniz arası projesinin babası) çift izinde bulunarak, yürümenin tekrar yer oluşturma gücünü  keşfetmemizi teklif ederiz.”

“Mekân ve yer” temalı konferans dizisi, önümüzdeki günlerde yapılacak duyurularla izleyicisi ile buluşmaya devam edecek…