Siyaset dünyası ile kurdukları ilişkilerde, patronların günümüzde nasıl kamplaştıklarına yoğunlaşan incelemeler ile birlikte, Türkiye’de politik ekonomi konulu çalışmalarda, 1990lı yıllardan itibaren kuşkusuz bir yenilik gözlemlenmiştir. Bu incelemelerde, “tüccarlar” ve “sanayiciler” çekişmesinin üzerinde daha az durularak, yeni kuşak işadamlarının ortaya çıkışı ile Türkiye’de yükselişe geçen siyasal İslam ve bilhassa AKP’nin iktidara gelmesi arasındaki ilişki kavranmaya çalışılmıştır (Buğra A. ve Savaşkan O, 2015 ; Buğra A., 1994 ; Heper M., 2014). Söz konusu değişim, özellikle patroncu çevrelerin sürdürdüğü mücadele çerçevesinde; Türk siyasetinin İslamcı kanadı ile laik kanadı arasında kalan her bir siyasi kesimin kendi işadamlarını bir araya getiren dernekleri kurmasıyla birlikte gözlenir (Özel I., 2015 ; Yankaya D., 2013). Böylelikle ilgi, belirgin bir biçimde, sektörler üzerine yoğunlaşan çalışmalardan, bölgeler arasındaki rekabet konusuna doğru kayar. Memleketleriyle öne çıkan bilhassa Anadolu kökenli bu yeni kişiler, eski seçkinlerin devletçi ve kemalist iktidarını eleştirip, ayrıca, meşruiyetlerinin temeli olarak… https://dipnot.hypotheses.org/2039